Türkiye’nin hava kirliliği karnesi olan "Kara Rapor 2024" kamuoyuna sunuldu ve ülke genelinde hava kirliliği alarm veriyor. Raporda, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’deki hava kalitesinin yeterli düzeyde izlenemediği ve bu şehirlerde yaşayanların ciddi oranda kirli hava soluduğu belirtildi. Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken raporda, hava kalitesini etkileyen partikül maddelerin (PM10 ve PM2,5) izlenmesinde eksiklikler olduğu vurgulandı.
İstanbul, Ankara ve İzmir'de Hava Kirliliği Tehlikesi Büyüyor
Raporda dikkat çeken bulgulardan biri, İzmir’deki hava kirliliği seviyesinin ulusal limitlerin üzerinde olmasıydı. İzmirliler, ulusal mevzuatın belirlediği 40 µg/m³ (mikrogram bölü metreküp) PM10 sınırının üzerinde kirli hava soluyor. İstanbul ve Ankara’da ise PM10 seviyeleri limitlere çok yakın seyrediyor. İstanbul’da 2022 yılında ölçülen ortalama PM10 seviyesi 38,41 µg/m³ olarak kaydedildi. Bu değer, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önerdiği sınırın tam 2,5 katı.
Ankara’da ise PM10 ortalaması 39,25 µg/m³, İzmir’de ise 45,18 µg/m³ olarak ölçüldü. Daha tehlikeli ve kanserojen olarak bilinen PM2,5 partikül maddesi ise yeterince ölçülemiyor, bu da hava kirliliğinin gerçek boyutlarının tam olarak saptanamamasına neden oluyor.
Türkiye Nüfusunun %92'si Kirli Hava Soluyor
Raporun tanıtımı, İstanbul Beyoğlu’nda gerçekleştirilen basın toplantısında Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) Koordinatörü Deniz Gümüşel tarafından yapıldı. Gümüşel, Türkiye’de hava kalitesi izleme altyapısının mevcut olduğunu, ancak bu altyapının etkin bir şekilde kullanılamadığını ifade etti. Gümüşel, özellikle fosil yakıt kullanan ağır sanayi bölgelerinde hava kirliliğinin yeterince takip edilmediğini belirterek, "Türkiye’de nüfusun %92’si DSÖ’nün standartlarına göre kirli hava soluyor," dedi.
İstanbul’da En Kirli Bölge Göztepe
İstanbul’da bulunan 29 hava izleme istasyonunun sadece yarısından düzenli veri alınabildiğini söyleyen Gümüşel, İstanbul’un en kirli bölgesinin bu yıl Göztepe olduğunu belirtti. Kentsel dönüşüm projelerinin hava kirliliğine etkisi olabileceğini de dile getirdi.
Hava Kirliliği ve Kanser Arasındaki Korkutucu Bağlantı
Kara Rapor 2024’ün bir diğer önemli bulgusu ise hava kirliliği ve meme kanseri arasındaki ilişki oldu. Prof. Dr. Gamze Varol, egzoz dumanının meme kanseri riskini artırdığını ve hava kirliliği ile meme kanseri arasındaki ilişkinin giderek daha fazla araştırmayla kanıtlandığını söyledi. Varol, "ABD’de yapılan bir araştırma, PM2,5 maruziyeti yüksek olan bölgelerde meme kanseri vakalarının %8 oranında arttığını gösteriyor," dedi.
Hava Kirliliği, Ölümlerin %19'undan Sorumlu
Hava kirliliğinin genel sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan ise 2022’de Türkiye’de kazalar ve COVID-19 dışındaki ölümlerin %14,2’sinin hava kirliliğine bağlı olduğunu belirtti. DSÖ'nün küresel ölçekte yaptığı araştırmaya göre, hava kirliliği solunum yolu hastalıkları (ASYE), KOAH, kalp hastalıkları (KKH), akciğer kanseri ve felç nedeniyle gerçekleşen ölümlerin %19'undan sorumlu tutuluyor.
Türkiye İçin Çözüm Önerileri
Uzmanlar, Türkiye’de hava kirliliğinin azaltılması ve halkın sağlığını koruyabilmek için daha etkin bir hava kalitesi izleme sisteminin kurulması gerektiğini vurguluyor. Raporda, fosil yakıt kullanımının sınırlandırılması, temiz enerji kaynaklarına geçiş ve sanayi bölgelerinde denetimlerin sıkılaştırılması gerektiği belirtiliyor. Hava kirliliğinin insan sağlığına ve ekonomiye olumsuz etkilerini önlemek adına gerekli önlemler alınmadığı takdirde, Türkiye’de artan kanser vakaları ve diğer kronik hastalıkların ülke genelinde ciddi bir sağlık krizi yaratabileceği uyarısında bulunuluyor.
Yorum Yazın